Bugün borçsuz yaşayan neredeyse yok. Varsa kendisini kutlarız ve sizi mükemmel bir hikaye ile baş başa bırakırız…
Eskiden herkesin birbirine büyük borçları olduğu ama kimsenin bunları ödeyecek parasının olmadığı küçük ama samimi bir kasaba vardı.
Bir de bu köyde hiç iş yapamayan bir otel vardı. Aslında otel iş yapamadığı için yakında kapanacaktı.
Bir gün maddi durumu oldukça yeterli olan bir Amerikalı köye misafir olarak gelmiş ve köyde kalacak yer aramış. Otel sahibi önce Amerikalıyı oteli göstermek istemiş ve depozito istemiş, odaları beğenmezse iade edeceğini söylemiş.
Amerikalı misafir depozitoyu otel sahibine verir ve oteli gezmeye başlarlar.
Otel sahibi tam o an, aldığı paranın otel şefine veremediği maaşla birebir aynı olduğunu fark eder. Ardından otelin şefi olan aşçıya maaşını ödüyor.
Aşçı ise otel sahibinden aldığı maaş ile bakkala olan borcunun tıpatıp aynı olduğunu fark eder ve bakkala olan masraf ve borçlarını öder.
Döngüyü sürdüren bakkal, eşinin tedavisi için borç aldığı doktora ve aldığı parayı da ödüyor.
Doktor yine aldığı parayla emrinde çalışan hemşireye olan borcunu da ödedi.
Hemşire ise köye yeni gelmiş ve bu nedenle birkaç gündür otelde kalıyormuş. Hemşirenin maddi durumu olmadığı için otelde kaldığı günlerin ücretini ödeyemedi. Doktordan aldığı parayla gitti ve otele olan borcunu ödedi.
Tüm bunlardan sonra otel sahibi ilk başta aşçıya söylediği parayı aynen almış.
Bütün bunlar olurken Amerikalı konuk odaları gezdi ve hiçbirini beğenmeyip başta verdiği depozitoyu geri aldı. Sonra otelden ayrıldı.
Gördüğünüz gibi herkes birbirine borcunu ödedi ama değişen bir şey olmadı. Kimse bir şey kazanmadı.
Para asıl sahibine iade edildi. Tüm bunlar olurken değişen tek şey herkesin eğleniyor olmasıydı. Kısacası herkesin birbirine borcu ödendi ama değişen bir şey olmadı.
