Milli Kurtuluş Mücadelesinin önderi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 85 yıl önce vefat etti. Büyük liderin ağır ve sancılı hastalığını incelerken duygulanmamak mümkün değil.
Bu içeriğimizde Atatürk’ün hastalığının seyrini ve son günlerini sizler için derledik.
20. yüzyılın en büyük devrimci, asker ve devlet adamlarından biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de vefat etti. 10 Kasım 1938’de sona eren süreç, yaklaşık iki yıllık bir sürecin izlerini taşıyordu.
Atatürk’ün hastalığın belirtilerini gösterdiği 1937 yılının ilk aylarında kendisine doğru teşhis konulamadı ve hayatında hiçbir değişiklik olmadı.
20 Mayıs 1938’de Atatürk, hastalığını daha da ilerletecek ve belki de ömrünü önemli ölçüde kısaltacak hamleyi yaptı. Hatay Meselesi konusunda tüm dünyaya gözdağı vermek için Güney’e gitmeye karar verdi. Mersin ve Adana’ya giderek İskenderun sınırındaki birlikleri denetleyecekti.
Mersin ve Adana’dan dönüşünde Atatürk’ün hastalığı birdenbire çok ağırlaştı. Çok sevdiği başkenti Ankara’ya da veda etti. İstanbul’da kontrol altında tutulmaya başlandı.
Artık tek arzusu vardı: 29 Ekim 1938’de Ankara’da olmak ve kutlamalara katılmak. Ancak ne yazık ki bu son dileği gerçekleşemedi. Doktorlar onun Ankara’ya gitmesine izin vermediği gibi, yatağından çıkmasına bile izin vermediler.
8 Kasım gecesi şiddetli bir nöbet geçiren Atatürk, “Elveda” diye mırıldandı. Sonra uzun bir uykuya daldı.
Atatürk yeryüzündeki son 5 dakikasına gözleri kapalı girdi. Kendisine en yakın personeli eşlik etti. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan İstek Soyak, Kılıç Ali’ye dönerek, “Kılıç, bak bir tarih ölüyor.”